3D printer ile inşa edilen beton evler sosyal medyada çok ilgi görüyor. YouTube, Facebook, LinkedIn ve Twitter 3D baskılı evlerle ilgili paylaşımlarla dolup taşarken, bu inşaat tekniğinin dünya çapında milyonlarca hayranı olduğu da bir gerçek. Peki bu alanda yapılan paylaşımlar ne kadar gerçek? Diğer sosyal medya trendlerinde olduğu gibi, bu trend de sahte haberler, abartılar ve çarpıtmalarla dolu. Bu yüzden bu bölümde, ortaya atılan iddiaları kötümser bir bakış açısıyla değil, teknolojinin avantaj ve dezavantajlarına bakmanızı sağlayacak gerçekçi bir bakış açısıyla analiz edeceğim.

3D Printer ile Hazırlanan Evlerin Maliyeti Daha Azdır İlk iddia, 3D baskılı evlerin normalden çok daha az bir meblağa inşa edilebileceğidir. Bu söylem, 2018'de dolaşmaya başlayan apaçık bir yalandır. Austin, Texas merkezli ICON 3D'nin, büyük miktarlarda basıldığında yaklaşık 3.500 $ veya 4.000 $ 'a mal olabilecek 10.000 $' lık küçük bir ev prototipine sahip olduğunu iddia eden gazeteciler, tıklamalar uğruna insanları yanlış yönlendirmişti, tabii ülkemizde de Google Translate seviyesindeki çeviri haberler de medyada yer aldı. Bu konuda 3D baskılı yapılar üzerine uğraşan birisi (Jarett Gross), ICON 3D'nin sahipleri ve pazarlama ekibiyle görüştü. Firmanın yetkilileri, iddiaları tamamıyla reddettiler. Bir konuda bilgi sahibi olmamanızı anlayabilirim, ama sıfır bilgi ile tıklama uğruna bu denli saçmalamaları gözardı etmemek lazım. Aptallığınız, saçmalamanıza bahane değildir yani.

3D baskılı evlerin maliyeti, belirsizlik taşıyan birçok değişkene sahip yeni bir alan olduğu için ilginç bir tartışma konusudur. Hala deneysel aşamada olan bu yaklaşım üzerine çalışan neredeyse her şirket farklı bir yazıcı ve beton karışımı kullanmakta ve şu ana dek hiçbirisi bu teknikle büyük miktarlarda ev inşaatı yapmadı. ICON 3D, Logan Architecture ve 3Strands, Austin'de 450.000 dolara 2 yatak odalı ve 1 banyolu büyük metrekarelik evler inşa etmek için bir araya geldi. Sadece birinci katı 3D baskılı betondan yaptılar, üst katta ise geleneksel karkas kullanımını tercih ettiler. Çünkü üst katı statik şartlara uygun yapabilecekleri bir teknik hala geliştirilemedi. Sırf bu bile 3D baskılı evlerin dünya genelinde her pazarda en ucuz seçenek olduğu fikrini çürütmeye yeter de artar bile. Amerika'daki gibi örneklerde ahşap karkas kullanımı en ucuz teknik olsa da, blok yapı birçok ülkede en ucuz seçenektir. Geleneksel betonarme binaların inşaatını herkesin tercih etmesindeki sebeplerin başında da bu gelir. 3D baskı ilk başta daha hızlı bir çözüm ve dolayısıyla daha düşük işçilik maliyetlerine sahip diyenler olabilir, ancak dikkate alınması gereken başka masraflar da vardır. Makineyi çalıştırmak için elektrik maliyeti, yazıcıyı kiralama veya satın alma maliyeti, makineyi kalibre etmek ve çalıştırmak için uzmanların maliyetleri ile başlayan liste çok daha uzayabilir, ancak ne demek istediğimi anlamışsınızdır.

24 Saatte Evi Basabiliyoruz Yalanı Özellikle sosyal medya herbokologlarının bir başka yalanı da evlerin 24 saat içinde basılabileceğidir. Bu hem cehaleti, hem de fütursuzluğu gösterir, çünkü 3D yazıcılar evleri değil duvarları yaratır. Bir ev inşa etmek için düzinelerce başka bileşen vardır. Pencereler, kapılar, çatılar, elektrik tesisatı, sıhhi tesisat, yalıtım, havalandırma sistemleri, iç duvarlar ve kaplamalar, doğramalarla başlayan listeyi daha da uzatabilirim, ama inanın içiniz daralır. Dahası, bu bahsedilen 24 saatlik zaman çizelgesi, nedense 3D yazıcının nakliyesi, boşaltılması, kurulması, kalibre edilmesi ve sökülmesi için gereken süreyi de göz ardı etmektedir. ICON3D'nin Austin'deki evlerin sadece ilk katının basılması 5 ila 7 gün sürmüştür. 2014'te yayınlanan viral bir videoda Çinli bir şirket olan Winsun'un 24 saat içinde 10 ev bastığı iddia ediliyordu. Burada da gerçekler gözardı edilmişti çünkü çalışan dört 3D yazıcıları vardı, sadece duvar bölümlerini bastılar, "evler" beton sertleştikten sonra insanlar tarafından monte edildi, cam ekler ve çatı insanlar tarafından inşa edildi ve sıhhi tesisatları yoktu.

Fransa'da bir aile 2017 yılında 3D baskılı bir eve taşınan ilk aile oldu. Ev duvarlarının basılması 54 saat sürdü ve sadece malzeme maliyeti 176.000 sterline mal oldu ve bu rakama işçilik ücretleri dahil değildi, bu da aynı inşaattan %20 daha ucuza mal oldu. Bu evin duvarları, boşluklara dökülmüş beton ile 2 kat poliiso köpükten yapılmıştı. Pencerelerin, kapıların, çatının, cihazların ve dolapların montajı 4 ay daha sürdü. Evin dışı düz sıva ile manuel olarak bitirildi. Polyiso'nun belirli sıcaklık ve nem seviyelerine sahip kontrollü bir ortamda püskürtülmesi gerekiyordu, bu nedenle tüm saha çadırla kapatıldı. Şöyle bir düşünün, 4 ay boyunca bu denli özen gerektiren işlemlerde çalışanlar ne kadar ücret istemişlerdir?

Bir sonraki iddia ise 3 boyutlu baskının birçok iş dalını gereksiz hale getireceği yönündedir. Belki bir gün bu gerçekleşebilir. Ama o günün çok uzağındayız, çünkü ne malzeme açısından, ne de işçilik açısından 3D baskı evlerin pratikte uygulanabilirliği konusunda bir ilerleme kaydedilebilmiş değil. Bu yanıltıcı iddiaların arka planındakilere bakarsanız ortak bir olgu ile karşılaşırsınız. Bu da yatırımcılar olacaktır. Teknoloji sektörü ile karşılaştırdığınızda, nşaat sektörünün verimliliği ve maliyeti çıkarma hızı geride kalmaktadır. Teknoloji alanından gelen sektör hakkında bilgisi olmayan yatırımcı kitleler, herşeyi otomatikleştirerek bunu düzeltmek isterler. Tesla otomotiv sektörü için neyse, 3D baskının da inşaat için o olduğunu düşünüyorlar. Umursamadıkları veya farkına varamadıkları, bir Tesla aracı nispeten küçük değişikliklerle dünyanın her yerinde kullanılabilirken, inşaat sektöründe bunu yapmanız çok ama çok daha zordur.

İnşaat sektörü doğanın ve sosyal yapının etkisinde değişim gösterir. Toprak koşulları, hava durumu, yerel malzemeler, kültür, ekonomi, tasarım kodları ve tabii ki biçim ve işlev gibi milyonlarca değişken söz konusudur. Bir hastane, ofis binası, fabrika, apartman kompleksi ve müstakil evin ihtiyaçları ve inşaat gereksinimleri büyük ölçüde farklıdır. Küresel inşaat sektöründe binlerce uzmanlık alanı vardır. Tüm bu alanlar arasındaki koordinasyonu geliştirmek bile hala devam eden bir mücadeledir, ve 3D printer ile duvar basmak bunun çözümü değildir ve asla da olmayacaktır. 3D baskılı beton yapılarda bile, makineyi izlemek, kalibre etmek ve temizlemek, takviye ve yalıtım eklemek ve kapı ve pencere açıklıklarını çerçevelemek için insanlara ihtiyacınız var. Florida'daki pürüzsüz yüzeyli olduğu söylenen 3D baskılı bir garaj inşa edildiğinde, müşteri basılı betonun pürüzlü görünümünden memnun olmadığı için tekrar el işçiliği ile düzeltildi, daha da beteri, üretici firma, el ile düzeltilmiş duvarların 3D printerdan basıldığını iddia eden reklamlar yayınladı.

Evsizler İçin Çözüm Olacağı Yalanı Bir sonraki iddia ise 3D baskılı evlerin evsizliği ve konut sıkıntısını çözebileceği yönünde. Açıkçası sektörde tanıdığım bazı isimler de dahil, birçok tasarımcının ve mimarın kibri, evsiz barınakları hakkında konuştuklarında gerçekten çektilmez olabiliyor. Bir nakliye konteyneri veya 3D baskılı beton barınak yapmak evsizliği çözmeyecektir. Konuya alçakgönüllülükle yaklaşmalı ve evsizliğin çözümünü "inşaat ya resulallah" demek yerine, evsizlik sorununun altında yatan sosyo-ekonomik ve psikolojik sorunları ele alarak çözmeye adım atmak gerekir.

Misal olarak LaFarge, 3D baskı teknolojisini kullanarak Afrika'da uygun fiyatlı, düşük karbonlu konutlar ve okullar inşa etmek için iddialı planlara sahip olduğunu iddia etmekte, ben ise size Fullbore Africa kurucusu, Kenya'da inşaat sektöründe yıllardır çalışan Nicholas Patel ile olan röportajda söyledikleri ile konuyu izah edeyim. Kendisinin Afrika'da 3D baskıya dair gerçekçi bakış açısı dikkate değer. ELektrik sisteminin tutarsız çalışmasına, en ufak baskı için bile birkaç yedek jeneratör ihtiyacına, makineyi Afrika'ya göndermek konusunda sorun oluşturan karbon emisyonlarına, iş sahalarına ulaşan zayıf altyapıya, pahalı 3D yazıcıları limanlarda bekleten ve arıza vermelerine neden olan yasal sorunlara, sürekli hırsızlık ve yağma tehlikesine karşı 24 saat güvenlik ihtiyacına, makineyi çalıştırmak için yabancı eğitimli uzmanların maliyetine ve bu çalışanların yüksek sigorta ücretlerine, 3D baskılı bir yapının oluklarına sıkışacak kir ve kuma ve 3D yazıcılar tarafından oluşturulan hassas açıklıklara uyacak yüksek kaliteli, tutarlı pencereler ve kapılar elde etmenin zorluğuna dikkat çeken Nicholas Patel, tüm bu uğraş yerine çelik yapı ile inşa edilmiş binaların çözüm olduğuna inanıyor. Ve haklı da, binayı oluşturmak için yapısal olarak sağlam bir çelik çerçeve kullanımı hem daha kısa sürecektir, hem daha basit bir işçilikle çözüm sağlayacaktır, hem de dünyanın her yerinde uygulanabilir olacaktır. Ev sahipleri bu iskelet üzerinde, toprak, saz veya betondan yapılmış sıkıştırılmış tuğlalar gibi rahat ettikleri herhangi bir dolguyu seçebilirler. Bu yöntem geleneksel ev yapımını hızlandırır, insanlara daha hızlı, dayanıklı ve güvenli bir çözüm olacaktır. Barınakve benzeri konut yapılaşmalarında tasarımcıların ütopyalarından uzak kalmak gerektiğini söylerken işte bundan bahsediyorum. Sırf siz geleceği bunda görüyorsunuz diye, işe yaramayacak tuhaf tasarımlar dayatmak çözüm değildir.

Bir başka iddia da 3D baskının sürdürülebilir olduğudur. Prefabrikasyon ve 3D baskı atıkları en aza indirmeye yardımcı olabilmektedir, bu konuda katılsam da, diğer tüm inşaat biçimlerine göre genelleştirilmiş sürdürülebilirlik iddiaları doğru değildir. İnşaat endüstrisi, enerjiyle ilgili tüm karbondioksit emisyonlarının %40'ını oluşturuyor ve bunun %8'ini çimento oluşturuyor. Her ne kadar beton yapıların sağlamlığını tercih etsem de, beton yeryüzündeki en yıkıcı malzemelerden biridir. Dünyadaki endüstriyel su kullanımının neredeyse onda birinden sorumludur. Isı adası oluşumunu tetikler. Kireçtaşı ocakları ve çimento fabrikalarının çevreye zararlarını da hesaba katmak şarttır. Harcın oluşumunu hızlandırmak için betona eklenen malzemeler iç mekan havasını kirletebilir. Fakat bir bina sadece duvarlardan ibaret değildir. Evet, 3D baskı, betonarmeye göre daha çevreci görünebilir, lakin baskı için tüketilecek elektrik, kullanılan malzeme hesaba katılmadan bu karşılaştırmayı yapmak, sadece kendi görüşünü haklı çıkarmak isteyenlerin safsatasından ibaret kalır. İnşaat olgusunu gerçekten sürdürülebilir ve çevreci kılmak için bütünsel bir yaklaşıma ihtiyacımız olduğu kesin, ama yine de çözüm henüz 3D baskı değildir.

Yanlış anlaşılmak istemem. 3D baskı ile inşaatın gerçekleşmesini ben de sizler kadar istiyorum. Burada anlatmak istediğim, ister beton, ister çelik, ister taş olsun, inşaatla ilgili bir safsatanın doğrusunu izah etmek. Teknolojiyi bir tehlike olarak da görmüyorum, ancak sansasyonel haberlere, yanıltıcı iddialara ve safsata dolu vaatlere prim verilmemesi gerektiğini söylüyorum. Çünkü bu saçmalıklar, sektöre tamamen uzak geniş kitleler tarafından kabul görebiliyor ve sıklıkla yeni girişimlere fon sağlama aracı olarak işe yarıyorlar. Aslında 3D baskılı ev olgusunun kendisine faydadan çok zarar veriyorlar.

COBOD, 2019 yılında "3D inşaat baskısı sanatının gerçek durumu hakkında gerçekler" başlıklı bir whitepaper yayınladı. Basında yer alan ve aslında Çin'de basılan prekast elemanlardan oluşan Dubai'deki Geleceğin Ofisi gibi birçok örneği ele aldılar. Orada sonuç şuydu. Mimari detayları oluşturacak hiçbir unsur 3D olarak basılmamış, hepsi el işçiliği ile yapılmıştı. Ayrıca hiç kimsenin 24 saat içinde bir bina basmadığını, hiç kimsenin tüm bir binayı basmadığını, sadece duvarları bastığını ve 2019 Sonbaharı itibariyle sadece 3 şirketin inşaat sektörü için 3D yazıcı tedarik ettiğini açıkladılar. COBOD ve benzeri birkaç oluşum sektörün geri kalanı için bir emsal oluşturuyor aslında. Sorumlu bir davranışla, insanlara yalan satmak yerine, ilerlemek için neler yapılması gerektiğini bize sunuyorlar.

Şu anki haliyle 3D baskı, kendi sorunlarını çözememiş bir kurtarıcı gibi görünüyor. Belki bir gün evsizliği çözer, belki en ucuz ve en hızlı inşaat yöntemi haline gelir, belki öyle bir çevreci etkisi olur ki, gezegenimizi kurtarır. Ama bunu görme ihtimalimiz çok, ama çok düşük. O yüzden birçok örneği dürüst olmak yerine bilgi kirliliği yaratmayı tercih ediyor. enter image description here