Bundan birkaç ay önce bir etkinlikte Dunning-Kruger etkisi üzerine bir konuşma yapmıştım. Bu etki, özellikle mimari görselleştirme (archviz) alanında da sıkça gözlemlenen bir bilişsel yanılgıya işaret ediyor: Kişi, yeterli bilgi ve deneyime sahip olmadığı bir alanda kendini olduğundan çok daha yetkin sanabiliyor.
Bu yazıda, konuyu kişisel deneyimlerimden yola çıkarak, özellikle mimari tasarım süreçleri, mimari görselleştirme prodüksiyonu ve mimari projelerde uzmanlık kavramı çerçevesinde ele almak istiyorum. Çünkü, her ne kadar görselleştirme disiplinine dışarıdan bakıldığında “güzel render almak” gibi yüzeysel bir algı bulunsa da, işin derinliği tam anlamıyla bir buzdağına benziyor: Görünenin altında devasa bir uzmanlık alanı yatıyor.
Mimari Görselleştirme: Sadece Görsel Kalite Değil, Tasarım Anlayışı
Tasarım eğitimi almış ve mimari projelerde aktif rol almış biri olarak, render üretmenin çok ötesinde bir işle uğraştığımı biliyorum. Mekânsal kurgu, ışık-malzeme ilişkisi, kullanıcı deneyimi, hatta anlatı dili... Bunların hepsi bir görselleştirmenin omurgasını oluşturuyor. Ancak ne yazık ki birçok profesyonel ortamda, archviz uzmanları, "sadece görsel işleri halleden kişiler" gibi konumlandırılabiliyor.
İşte Dunning-Kruger etkisi de tam burada devreye giriyor. Yetersiz bilgiyle hareket eden kişiler, mimari görselleştirme işinin sadece birkaç tuş ve hazır materyalle halledilebileceğini sanıyor. Hatta bu kişiler, kendi hazırladıkları renderları referans alarak, alanında uzman kişilere tavsiyelerde bulunabiliyor. Bu durum, ciddi bir uzmanlık algısı çarpıklığına neden oluyor.
“Render almayı biliyorum” ile “archviz uzmanıyım” arasındaki uçurum
Özellikle proje toplantılarında veya yarışma sunumlarında şöyle sahnelere sıkça rastladım: Bir yönetici ya da proje sorumlusu, görselleştirme sürecini hızlandırmak için kendi “pratik” çözümlerini öneriyor. "Şu açıdan çek, biraz daha doygun yap, SketchUp’ta da aynısını yapabiliyoruz zaten…" gibi yorumlarla karşılaşıyorum. Oysa fotogerçekçilik, kompozisyon kuralları, post-prodüksiyon katmanları, malzeme fiziği, gölgelendirme teknikleri, ışık davranışları, anlatı oluşturma gibi pek çok konuyu göz ardı eden bu yorumlar, aslında kişinin kendi yetersizliğinin farkında olmamasından kaynaklanıyor.
Metakognisyon eksikliği: Ne bilmediğini bile bilmemek
Dunning ve Kruger’ın yaptığı çalışmalar, kişilerin düşük performans gösterdiği alanlarda kendi yetkinliklerini ciddi biçimde abarttıklarını gösteriyor. Bunun temel nedeni ise metakognisyon eksikliği: Kişi, neyi bilmediğini dahi bilmiyor.
Bu durum mimari proje ekiplerinde ciddi iletişim sorunlarına yol açabiliyor. Çünkü mimari görselleştirme uzmanı, yalnızca render değil, aynı zamanda tasarımın atmosferini ve mekânsal karakterini de sunuyor. Yani yaptığı işin bir bölümü doğrudan mimari proje kalitesini etkiliyor. Ancak yeterince bilgi sahibi olmayan ekip üyeleri, bu katmanlı yapının yalnızca görünen kısmını algılıyor.
Archviz uzmanlığını anlatmak mı, göstermek mi?
Eskiden işimin değerini anlatmaya çalışırdım. Sunumlar hazırlar, mimari görselleştirmenin önemini açıklardım. Ancak zamanla fark ettim ki, bu çabalar ters etki yaratabiliyor. Karşımdaki kişi, sunumu anlayınca, işin tamamını anladığını sanıyor. Hâlbuki sunumda anlattığım, yalnızca buzdağının görünen kısmı.
Bundan sonra stratejimi değiştirdim. Konuşmak yerine, kaliteyle görünür olmak, tutarlılıkla güven kazanmak ve teoriye dayalı uygulamalarla işimi temellendirmek daha etkili oldu. “Bakın, bu açıyı bu şekilde kullandım çünkü görseldeki oranlarla mekanın ağırlık merkezini hizaladım” dediğimde, artık çok daha fazla saygı görüyorum.
Dunning-Kruger ile başa çıkmak: Deneyim + Sabır + İkna
Bugün bir mimari proje içerisinde yer alan her uzmanın kendi alanında derinleşmesi gerektiğine inanıyorum. Ama bir gerçek var: Bilgi eksikliği çoğu zaman sadece kişisel bir zayıflık değil, aynı zamanda ekip uyumu açısından da riskli bir durum.
Eğer projede herkes her işi yapabileceğini sanıyorsa, bu projede yetkinliğe değil özgüvene yatırım yapılıyor demektir. Ve bu, uzun vadede kaliteyi düşürür. Dolayısıyla mimari görselleştirme uzmanlarının, sadece iyi iş çıkarması değil, aynı zamanda ekibin farkındalığını da artırması gerekiyor. Bunu da didaktik anlatımlarla değil, stratejik iş sonuçlarıyla göstermek en etkili yol.
Sonuç: Uzmanlık görünmez olmamalı
Archviz, tasarımın hem görsel hem de kavramsal boyutunu ortaya koyan bir uzmanlık alanıdır. Bu uzmanlığı görünür kılmak ve değerini hissettirmek için:
- Bilginin arkasında teori olduğunu vurgulayın,
- İşinizin mimari kararlarla nasıl örtüştüğünü gösterin,
- Metakognitif eksiklikleri sabırla fark ettirin,
- Ve en önemlisi: neyi neden yaptığınızı gerekirse formüllerle, gerekirse metaforlarla anlatın.
İyi bir görselleştirme, bin kelimelik açıklamadan daha fazlasını anlatabilir. Ama o görselleştirmeyi neden o şekilde yaptığını bilen bir uzman, projenin kaderini değiştirebilir.
