İnternette en çok ziyaret edilen web sitesi hangisidir? Bu soruya yıllar içinde farklı yanıtlar duymuş olabilirim; ancak doğru cevap tartışmasız bir şekilde: Google. Üstelik fark oldukça büyük. Google, tek başına aylık 100 milyardan fazla ziyaret alırken, ikinci sırada yer alan ve yine Google'a ait olan YouTube, yalnızca 51 milyar ziyaret ile geliyor. Üçüncü sırada ise Facebook, 11 milyar civarıyla bu iki devin oldukça gerisinde kalıyor. Facebook gibi diğer tüm platformlar bu sıralamada neredeyse etkisiz kalıyor.

Çoğu insan için Google, internet deneyiminin başlangıcı, ortası ve sonu haline gelmiş durumda. Aradıkları bilgiye ulaşmak için ilk başvurdukları yer Google; bir nevi sanal dünyaya açılan kapı. Ancak bu dev arama motoru, artık sadece bir araç değil. Google, internetin neredeyse tamamı üzerinde kontrol sahibi olan bir güç haline geldi ve son yıllarda bu hakimiyetini giderek artırdı.

Bu noktada, “Zero-Click” yani sıfır tıklama interneti kavramını tam anlamıyla kavrayabilmek için önce Google’ın neden bu kadar popüler hale geldiğini ve nasıl çalıştığını anlamamız gerekiyor.

Google’ın Yükselişi: Neden Bu Kadar Güçlü?

Google ilk olarak daha iyi bir hizmet sunduğu için popüler hale geldi. İnternetin ilk yıllarında birçok arama motoru vardı ama çoğu kullanıcıya kötü bir deneyim yaşatıyordu. Sayfalar reklamlarla doluydu, içerikler dağınıktı, arama sonuçları genellikle alakasızdı. O dönemde AltaVista, Yahoo, Excite gibi platformlar ön plandaydı.

Ta ki 2002 yılına kadar… Google, minimalist tasarımı, sade arayüzü ve kullanıcı dostu yapısıyla dikkat çekti. Reklamsız ana sayfa, hızlı erişim ve en önemlisi kullanıcıya tam olarak ne arıyorsa onu sunan algoritması sayesinde diğer arama motorlarını geride bıraktı. Aradığın şey ve bulduğun sonuç neredeyse birebir örtüşüyordu.

Kullanıcı odaklı bu yaklaşım sayesinde Google, kısa sürede pazarın neredeyse %90’ını eline geçirdi. Ancak işin arka planında karanlık ve çok kollu bir yapının yavaş yavaş internetin temel yapı taşlarını boğmaya başladığını gözden kaçırmamalıyız.

Reklamlar ve Gizli Yönlendirme: Algoritmanın Değişimi

Başlarda Google doğrudan reklam göstermezdi. Elbette reklamcılık iş modelinin temeliydi ama bu hizmeti başkalarına sunarak gelir elde ederdi. Ancak zamanla bu yapı değişti. Bugün Google’ın çatı şirketi olan Alphabet’in gelirinin %80’inden fazlası reklamdan geliyor. Bu, yüz milyarlarca dolarlık bir ekonomi demek.

Google hâlâ ana sayfasına reklam koymuyor olabilir. Ancak arama sonuçlarına entegre edilen reklamlar, kullanıcının fark etmeden tıklamasını sağlayacak şekilde sürekli olarak daha da kamufle ediliyor. Önceleri sarı renkte büyükçe bir “Reklam” etiketi varken, bu zamanla yeşil renge, oradan griye ve nihayet neredeyse görünmez bir etikete dönüştü. Bu görsel manipülasyonun ardından tıklanma oranlarında %15 ila %17 oranında artış gözlemlendi.

Reklamlar Google için sadece bir kazanç kapısı değil. Aynı zamanda arama sonuçlarının düzenlenme biçimini de şekillendiren en büyük etken.

“Sıfır Tıklama” (Zero-Click) Kavramı Nedir?

Bu noktada, zero-click internet kavramına geliyoruz. Zero-click aramalar, kullanıcının hiçbir bağlantıya tıklamadan Google’dan aldığı özet bilgilerle yetindiği durumlardır. Google, bunu bir adım daha ileri taşıyarak arama sonuçlarının üst kısmında AI (yapay zeka) tarafından oluşturulmuş özetler sunmaya başladı.

Örneğin: “Ağaç oyma için en uygun ağaç türü nedir?” diye sorduğunuzda, Google artık sizi başka sitelere yönlendirmek yerine doğrudan arama sayfasında geniş kapsamlı bir yapay zeka özeti sunuyor. Ancak bu bilgilerin nereden geldiği belli değil gibi. Aslında içerikler, başka web sitelerinden kazınarak (scraped) alınıyor. Ama kullanıcılar artık o kaynaklara gitmiyor, tıklamıyor.

Ve burada işler karışıyor…

Zero-Click Sonucu: Web Sitelerinin Trafiği Azalıyor

Bir web sitesi düşünün: Bilgi dolu, titizlikle hazırlanmış içerikler sunuyor. Ancak artık insanlar Google üzerinden aldığı AI özetleriyle yetindiği için o siteye hiç tıklamıyorlar. Site trafiği düşüyor, gelir kaybı yaşanıyor, hatta bu durum sürdürülemez hale gelebiliyor. Yani Google, bir yandan kullanıcıya konfor sunarken, diğer yandan içerik üreticilerinin gelirlerini, motivasyonlarını ve varlık nedenlerini adım adım yok ediyor.

Örneğin, Rand Fishkin tarafından yapılan bir araştırmaya göre, aramaların %60’ı hiçbir bağlantıya tıklamadan sonlanıyor. İlk sayfa hâlâ önemli olsa da, artık ilk sırada AI özetleri ve hemen ardından gelen sponsorlu içerikler yer alıyor. Organik sonuçlar giderek daha görünmez hale geliyor.

Bu durumun uzun vadede çok ciddi sonuçları olacak:

  • Bilgi üretimi azalacak.
  • Bağımsız yayıncılar yok olacak.
  • Web, birkaç büyük şirketin kontrolüne geçecek.

AI Sonuçları ve İçerik Tüketiminin Geleceği

AI tabanlı özetler, bilgiye hızlı ulaşım sağlasa da bu bilgi aslında başka insanların emeğiyle üretilmiş içeriklerden alınmış oluyor. Ancak bu içerikler, artık ziyaret edilmiyor. Dolayısıyla yaratıcıları bu emeklerinin karşılığını alamıyor.

Cloudflare CEO’su Matthew Prince, bu konuda şu önemli uyarıda bulunuyor: “Eğer içerik üreticileri, ürettikleri içerikten maddi bir kazanç sağlayamazsa artık özgün içerik üretmezler. Web’in iş modeli bu şekilde çöker.”

Sonuç: Google’ın Penceresi ve İnternetin Geleceği

Google, bir zamanlar bilgiye açılan bir kapıydı. Şimdi ise sadece bir pencere: İçeri bakıyoruz, ama içeri girmiyoruz. Zero-click internet, kullanıcıya kısa vadede kolaylık sağlasa da uzun vadede bilginin kaynağını tüketiyor.

İçerik üreticileri gelir kaybediyor. Küçük işletmeler görünürlüğünü yitiriyor. Ve internet, birkaç büyük reklamverene doğru konsolide oluyor. Bu, dijital dünyanın özünü tehdit eden bir dönüşüm.

enter image description here