Dostlar, yazılım dünyasında bu "eski köye yeni adet" döngülerini biz çok gördük. Her yeni teknolojide olduğu gibi, bu yapay zeka furyasında da önce büyük bir deprem oldu. Özellikle bu yılın başları ilginçti. Hatırlarsınız, daha birkaç ay önce Mart civarı tüm internet "Yazılımcıların sonu geldi mi?" sorusuyla çalkalanıyordu.
Ortaya vibe coding diye bir kavram atıldı. Vaat şuydu: Artık kod yazmana gerek yok, sadece doğru "prompt" (komut) vermen yeterli. Kahven soğumadan sana Netflix klonu yapacak bir sistemden bahsediyorduk. Türkiye'deki o bitmek bilmeyen "hızlıca bir ürün çıkarma, 'exit' yapma" hayalini körükleyen, kulağa harika gelen bir rüyaydı bu.
Peki, o rüyadan uyanınca ne gördük? Partinin bittiğini, müziğin sustuğunu ve ortadaki dağınıklığa baktığımızı fark ettik. O vibe coding ile şişirilen balon, gerçekliğin sert duvarına çarptı.

Partinin Sonu Geldi
Şunu çabucak anladık: Yapay zekaya "hadi bana bir uygulama yap" diyerek 100, hatta 1000 tane uygulama "ürettirmek" çok kolaymış. Asıl kabus, bunlardan sadece bir tanesinin bile bakımını (maintenance) yapmak olduğunda başladı.
Sorun, yapay zekanın ara sıra aptalca hatalar yapması değildi. Asıl ve tehlikeli olan sorun, yapay zekanın "kendinden emin bir şekilde yanlış" olmasıydı.
Size öyle bir kod üretiyor ki, baktığınızda mükemmel görünüyor. Tertemiz, formatlanmış... ama aslında tam bir felaket. Bazen, sırf kulağa mantıklı geliyor diye, aslında var olmayan bir kütüphaneyi "halüsinasyon" olarak kodun içine dahil edebiliyor. Reddit gibi platformlar, bu tür korku hikayeleriyle doldu taştı. Geliştiriciler, yapay zekanın ürettiği "%95 doğru" koddaki o %5'lik hatayı bulmak için saatlerini harcadıklarını anlattılar. İşin kötüsü, o %5'lik hata, tüm iş mantığının temelden yanlış anlaşılması oluyordu.
Hepimiz hıza o kadar odaklandık ki, kaliteyi, güvenliği veya en basitinden "mantığı" sormayı unuttuk.
Uçağı Aslında Kim Kullanıyor
Biz otopilot aldığımızı sandık. Oysa elimize geçen şey, çok çok hızlı ama bir o kadar da tecrübesiz, her an büyük bir hataya imza atabilecek bir stajyerdi.
Microsoft CEO'su Satya Nadella'nın dediği gibi, "Yapay zeka insanın yerini almak için değil, potansiyelini artırmak içindir". Olayın tamamı bir "co-pilot" (yardımcı pilot) metaforuydu. Yardımcı pilot, uçağı tek başına uçurmaz; zaten uçmayı bilen pilota yardım eder.
Yazılım dünyasının duayenlerinden Kent Beck durumu çok güzel özetledi: Yapay zeka asistanları "içeri nefes almakta (yeni özellikler eklemekte) harikalar, ancak nefes vermekte (basitlik için yeniden düzenleme yapmakta) zorlanıyorlar.". Sürekli yeni karmaşıklık katmanları ekliyoruz ve yapay zeka da bu dijital kaosu inşa etmemize mutlulukla yardım ediyor.
Hızın Bedeli Güvenlik Açıkları Oldu
Peki, bu aceleyle üretilen kodların bize faturası ne oldu? Bir profesör olarak söyleyeyim, en temel derslerde anlattığımız hatalarla karşılaştık:
- Ders kitabı seviyesinde SQL Injection açıkları.
- Kodun içine gömülmüş (hard-coded) API anahtarları ve şifreler.
- Saldırıyı davet eden, eksik bırakılmış girdi doğrulamaları (input validation).
- Var olmayan, halüsinasyon ürünü bağımlılıklar (dependencies).
Bunlar, tecrübeli bir insanın yapacağı en temel kontrollerdir. Bir yazılımı ölçeklenebilir şekilde inşa ederken, nerede barındıracağımızı, hangi veritabanını seçeceğimizi düşünmemiz gerekir. Servislerimizin sömürülmesini engellemek için "rate limiting" gibi önlemler almamız şarttır.
Biz açıkça söyleyene kadar yapay zeka bunları düşünmez. O bir "100X hata ayıklayıcı" değil, "100X zafiyet önerici" gibi davrandı.
Panik Bitti Piyasa Dengeyi Buluyor
Peki, o yazılımcılarını işten çıkarmak için notlar hazırlayan CEO'lara ne oldu?. Onlar şimdi sessizce "Kıdemli Mühendis (Yapay Zeka Kod İncelemesi)" için iş ilanı taslakları hazırlıyorlar.
Panik havası dağıldı ve piyasa düzeltmesi geldi. Özellikle Türkiye'deki gibi "hızlı ürün çıkaran" startup'lar, "3 kat hızlı 'vibe' yapan" o gencin, aynı zamanda production ortamına 10 kritik güvenlik açığı gönderen kişi olduğunu acı bir şekilde fark etti.
Gerçek mühendisler zaten işin doğrusunu biliyordu. Geliştiricilerin yarısı zaten yapay zekayı "düşünmek" için değil, eskiden VS Code eklentilerinde de olan basit otomatik tamamlama ve öneriler için kullanıyor.
Gelecek Validasyondan Geçiyor
İşin aslı şu: Yapay zeka, kıdemli bir yazılımcıya olan ihtiyacı ortadan kaldırmadı. Tam tersine, kıdemli yazılımcıyı daha da gerekli hale getirdi.
Bizim "prompt mühendisi" dediğimiz kişiye değil, yapay zekanın ürettiği 1000 satırlık anlamsız koda bakıp o tek kritik soruyu sorabilen mimarlara ihtiyacımız var: "...ama neden?".
Unutmayın, teknoloji işlerinin %50'den fazlası sıfırdan sistem yazmak değil, mevcut sistemlerin bakımıdır.
Gelecek vibe coding değil. Gelecek, validated coding (doğrulanmış kodlama). Yapay zekanın verdiği sadece bir öneridir. O Pull Request'e (PR) onayı basan, yani son imzayı atan kişi hâlâ sizsiniz.