Otonom sürüş teknolojisinde veri ve gerçeklik algısı
Rakamlar masada. Veri yalan söylemez. Ancak veriyi kamuoyuna sunanlar her zaman dürüst davranmayabilir. Tesla'nın Austin’deki pilot programı, otonom sürüş vaatleri ile yol gerçekleri arasındaki farkı net şekilde ortaya koyuyor. Şirket yönetimi, sistemin insan sürücülerden yedi kat daha güvenli olduğunu savunuyor. Federal kayıtlar ise bambaşka bir tablo çiziyor. Ortada bir teknoloji devrimi yok. Sadece rasyonel bir matematik problemi var. Gerçekleri inceleyelim.

Tesla güvenlik iddiaları ile Austin saha verileri arasındaki farklar
Tesla otonom sürüş sisteminin insanlardan yedi kat daha güvenli olduğunu iddia ediyor. Verilere göre bir insan sürücü ortalama 230 bin milde bir kaza yapıyor. Şirkete göre otonom sistem 1,5 milyon mil boyunca kaza yapmadan ilerliyor. Rakamlar kağıt üzerinde ikna edici duruyor. Ancak sahadaki gerçekler farklı bir noktada. 2025 yılının ikinci yarısında Austin’de bir pilot program yürütüldü. Şirket beyanlarına göre araçlar bu sürede 250 bin mil yol yaptı. Toplam sekiz kaza rapor edildi. Hesap ortada. Her 31 bin milde bir kaza yaşandı. Bu durum şirketin iddiasından 48 kat daha düşük bir güvenlik seviyesine işaret ediyor. Araçlarda profesyonel güvenlik görevlileri de vardı. Görevlilere rağmen sonuç ortalama bir insandan sekiz kat daha riskli çıktı.
Kaza raporlarındaki veri gizleme ve raporlama stratejileri
Sistem dürüstlük üzerine kurulu değil. NHTSA, otonom araçlar için kaza raporu zorunluluğu getirdi. Waymo ve Zoox gibi rakipler bu kurallara uyuyor. Kazanın nasıl olduğunu ve hatanın kimde olduğunu detaylıca anlatıyorlar. Tesla ise farklı bir yöntem izliyor. Raporlardaki açıklama kısımları ya boş bırakılıyor ya da karartılmış olarak sunuluyor. Federal makamlar durumu incelemeye aldı. Ağustos 2025’te yeni bir soruşturma açıldı. Gerekçe açık. Kazaları bildirmemek veya eksik raporlamak. Şeffaflık yerini veri gizlemeye bıraktı. Bu tutum, denetim sürecini işlevsiz kılıyor. Kamu güvenliği, ticari sırların arkasına saklanıyor.
Sektör standartları ile karşılaştırmalı otonom sürüş analizi
Kıyaslama yapılmadan veriler eksik kalır. Waymo aynı dönemde Austin sokaklarındaydı. Şirketin bu süreçte yaklaşık 3,8 milyon mil yol kat ettiği hesaplanıyor. Toplam 35 kaza rapor ettiler. Bu, her 108 bin milde bir kaza demek. Tesla’nın kaza oranı ise her 31 bin milde bir olarak kayıtlara geçti. Waymo istatistiksel olarak üç kat daha güvenli görünüyor. Üstelik Waymo araçlarında insan denetçi bulunmuyor. Tesla araçlarında ise her an müdahaleye hazır bir güvenlik görevlisi koltukta oturuyor. İnsan desteğine rağmen Tesla’nın kaza oranı sektör standartlarının çok gerisinde. Teknoloji henüz vaat edilen noktada değil. Rakipler veriyi paylaşıyor. Tesla ise gizlemeyi tercih ediyor.
Teknoloji dünyasında şeffaflık ve kamu güvenliği zorunluluğu
Teknoloji toplumsal fayda sağladığı sürece değerlidir. Otonom sistemler kamu yollarını kullanıyorsa şeffaflık bir tercih değil zorunluluktur. NHTSA güvenlik protokolleri vatandaşın canını korumak için oluşturuldu. Bu kurallara uymamak veya kaza verilerini karartmak rasyonel bir yönetim biçimi değildir. Ağustos 2025'te açılan federal soruşturma, geciken kaza raporlarını mercek altına aldı. Veriler sistemin hâlâ bir insan sürücüden sekiz kat daha riskli olduğunu gösteriyor. Yanıltıcı istatistiklerle kamuoyunu yönlendirmek sadece itibar kaybı değildir. Bu bir güvenlik riskidir. Şeffaflık sağlanana kadar faaliyetlerin kısıtlanması, kamu sağlığı için tek rasyonel yoldur. Bu kadar net.